Bir kitap düşünün ki yarısı çok iyi, diğer yarısı ise çokkötü. Kitabın toplam yaklaşık yarısı edecek şekilde ara ara harika yenibilgiler, daha önce aklıma gelmemiş sorular ve önceden duymadığım deneylerdenbahsediliyor. Diğer yarısı ise bu deneylerin ve bilgilerin abartı, uzun,gereksiz uzun şekilde yorumlanması ve sürekli kendini tekrar etmesi üzerinekurulu… Bazen sayfaların nasıl aktığını anlamazken bazen de kaç satır okuduğumusayar hale geldim.

Kitabın içinde değişik bakış açları ve ilk defa duyduğmkonseptler ve deneyler vardı evet ama kitabın arkasında yazılan “Bir kitapokudum, hayatım değişti” yorumunu destekleyemeyeceğim. Genel olarak az çokgenetik veya nörobilim kitaplarını takip eden biriyseniz bu kitapta tartışılan çoğukonu hakkında zaten okumuşsunuzdur.  Örneğin,kitabın son elli sayfası boyunca ele alınan suçluların beyinlerinde olupbitenlere dair onlara özgü bir program oluşturmalı veya ona göre yargılanmalılarargümanını kaç kere daha okudum bilmiyorum. Yani bu kitap öyle çok hayat değiştirenyeni bilgilerden oluşmaktan ziyade yeni bir görüşü daha veriyor gibi geldibana.

Kitap genel olarak çoğu tepkimizi ya da düşüncemizi kendimiz bilinçli olarak kontrol edemediğimizi, kontrol edemiyor olmamızın faydalarını, beynimizdeki bölümlerin nasıl tez ve antitez şeklinde çalışıyor olmasının hala robotları mükemmelleştiremememize sebep olduğundan bahsediyor. Yaşamımızın çoğunu nasıl bilinçsiz tercihlerimizin yönlendirdiğini çeşitli örnekler, deneyler ve anlatımlar ile açıklıyor.

Kitabın içinden sevdiğim bir bölüm:

KİTAP: Incognito – David Eagleman” için 2 yorum

Yorum bırakın